Deniz Biyolojik Terimleri -Ü

Ü [son güncelleme 17 Ekim 2006]
ÜÇ İĞNELİ DİKENLİ BALIĞI [three-spined stickleback] ® Gasterosteus aculeatus aculeatus.
ÜÇ KUYRUK BALIĞI [Atlantic tripletail] ® Lobotes surinamensis.
ÜÇ-DİKENLİ BALIK [three-spined stickleback] ® Gasterosteus aculeatus aculeatus.
ÜÇGEN BALIĞI [vanikoro sweeper] ® Pempheris vanicolensis.
ÜCRETLİ BALIKÇILIK [fee fishery] Kültürde yetiştirilen balığın (genellikle alabalık) ücret karşılığı avlanılmak üzere suya konulması. 
ÜCRETSİZ AVCILIK [free fishing] Pay, kira, karşılık gibi ücretleri ödemeden yapılan lisanssız yasal avcılık.
ÜLKE BALIKÇILIĞI [country fishery] Bir ülkenin bütün balıkçılığı. O ülkede yaşayan grupların yerel durumunu kısaca belirtmek için kullandıkları anlatım şekli.
ÜLSER HASTALIĞI [ulcer disease] Alabalıkgillerde (Salmonidae) kronik bakteriyel hastalık.
ÜRE [urea] 1- Sidik. Böbrekler üzerinden atılan su ve diğer metabolik malzeme.
ÜRE [urine] 2- Sidik, (NH2)2CO karbonikasit diamid. Hayvanların kan ve idrarında bulunur.
ÜREME [reproduction] Çoğalma. Bir tür ya da ırkın kısaca bir canlının kendi sayısını yeni birey (kuşak) oluşturarak artırmasıdır. Çoğalma, eşeyli ya da eşeysiz, göze bölünmesi, tomurcuklanma, birleşme ve döllemsiz olabilir.
ÜREME ALANI [spawning ground] Balıkların yumurta bıraktıkları özel koşullara sahip bölgedir ve avcılığın yanında birim stok?un belirlenmesi için de kullanılır. Yumurtalama alanı da denir.
ÜREME DÖNEMİ [spawning period] Yumurtlamanın olduğu belirli zaman aralığı.
ÜREME EĞRİSİ [reproduction curve, recruitment curve] İçgöç yaşına ulaşan yeni kuşağın %50?sinin yeni kuşağı oluşturanların (stok) bolluğuna karşı yerleştiril-mesiyle elde edilen şekil. 
ÜREME GÖÇÜ [gametic migration, spawning migration] Çoğalmak amacıyla örneğin yumurtlamaya uygun alanlara gitmek. Yumurtlama göçü de denir. ® Göç.
ÜREME HALKASI [spawning ring] Yumurtlama gerginliği ve beslenmenin yavaşlatılmış ya da durdurulmuş olması sonucu balıkların set aksamlarında oluşan ve bazen yıllık halkalara çok benzeyen ikincil halka.
ÜREME MARKASI [spawning mark] ® Üreme halkası.
ÜREME MEVSİMİ [spawning season] Balıkların üremek için cinsel aktif oldukları yılın belli bir dönemi.
ÜREME POTANSİYELİ [reproductive potential] Her erin bireyin yumurtlamasından sonra yumurtlama çağına ulaşabilecek potansiyel birey sayısıdır.
ÜREME POTANSİYELİ ORANI [spawning potential ratio] İçgöçer başına düşen yumurtlayan ve avlanan stok biyokitlesi bölü içgöçer başına düşen yumurtlayan fakat avlanmadan önceki stok biyokitlesidir (SSB/R)/(SSB/R).
ÜREME YALITIMI [reproductive isolation] İki ya da daha çok grubun içsel ya da dışsal nedenlerle aralarında çiftleşmeyi gerçekleştirememesi. Çiftleşememe ya davranış faklılığı ya da coğrafi engelden kaynaklanabilir. Kalıtımsal üreme yalıtımı yeni türün temel ölçütüdür.
ÜRETHRA [urethra] ® Siyek.
ÜRETİCİ FİYATI [farm gate price] Malın (balığın) üretim yerindeki satış fiyatı.
ÜRETİCİLER [producer] Biyolojik kütleleri üretme ve değiştirme yeteneğine sahip kendibeslek (ototrof) organizmalardır. Bunlar, inorganik maddelerden organik madde üreten canlılardır. Eğer bu üretim için güneş enerjisini kullanılırsa, bunlara fotoototrof (photoautotroph), kimyasal enerji kullanırlarsa kemoototrof (chemauototroph) denmektedir. Her iki grup canlıya birden "birincil üreticiler-primer üreticiler" denmektedir. İkincil (sekonder-secondary) üreticiler ise birincil üreticilerin meydana getirdiği organik maddelerle beslenerek bunlardan yeni ürünler meydaha getirirler. Bunlar dışbeslek-hetetrof organizmalardır. ® Birincil üretim. ®İkincil üretim.
ÜRETİM [production] 1- Birim zamanda stokta oluşan toplam yeni biyokitle. Canlının birim zaman süresince yaşayıp yaşamaması öneli değildir, dikkate alınmaz. Bu tür biyokitle artışına net üretim, toplam üretim ya da ürün denmektedir.
ÜRETİM [production] 2- Yıllık toplam av.
ÜRETİM [production] 3- Ürün.
ÜRETİM BİYOLOJİSİ [production biology] Bir ekosistemdeki organik madde üretimini belirlemeyi, inceleme ve araştırma konusu olarak almış bulunan ekoloji dalıdır. Ekosistemdeki madde üretimiyle, enerji tüketimi arasındaki ilişkileri de inceleyen toplum ekolojisi dalıdır.
ÜRETİM HAVUZU [production pond] Parmakboy balıkların pazar boyuna kadar semirtildiği büyük havuz.
ÜRETİM KAPASİTESİ [production capacity] Bir su kütlesi ya da vasıtanın balık üretme kapasitesi.
ÜRETİM MODELİ [production model] Biyokitlenin yıldan yıla nasıl değiştiğini gösteren model. Biyokitlenin, balıkçılık ölümünün bir fonksiyonu olarak nasıl değiştiğini gösteren model.
ÜRETKENLİK [productivity] Biyolojik sistemin kapasitesinin ölçüsüdür. Belirli bir süre ve alandaki balık ürünüdür. Üretkenlik aynı zamanda biyolojik sistemin enerjiyi büyüme ve çoğalmaya aktarma etkinliğidir. Çok üretken balık stoku yüksek doğum, büyüme ve ölüm oranına sahiptir. Bu tür stoklar tam sömürülebilirler. Çöken bu tip stoklar kendilerini kolay toparlayabilirler.
ÜRÜN [yield] Ağırlık cinsinden pazara sunulan balıklardır. ® Av
ÜRÜN [yield] Ağırlık olarak av. Bazan av ile ürün aynı anlamda kullanılmaktadır. Ürün belirli bir sürede birim alandaki üretimdir.  Av bundan alınan miktardır ve pazarlanan balık miktarından (ki buna da ürün ya da hasat denmektedir) farklı bir anlam taşır.  ® Av.
ÜRÜN EĞRİSİ [yield curve] Beklenen ürün ve balıkçılık düzeyi ile balıkçılıktan kaynaklanan ölüm ya da çaba arasındaki ilişkiyi gösterir.
ÜRÜN VERME KAPASİTESİ [yield capacity] Yetişme ortamının, bitki ve hayvan toplumunun veya akarsuların istenen ürünü yani yararlanılabilecek biyolojik kütleyi verebilme yeteneğidir. Bu yetenek çevresel koşullara, işletme tekniğine ve bunların ortak etkisine bağlıdır. 
ÜSLENDİĞİ LİMAN [base port] Balıkçılık teknesinin çalışmalarında kullandığı liman.
ÜSSİ [exponential] ® Üstel.
ÜST DÜZEY TÜKETİCİLER [upper-level consumer] Besin zincirinin en üstünde yer alan canlılar. Yırtıcıları da yiyenler.
ÜST YÜZEYSU KUŞAK [epipelagic zone] ® Epipelajik kuşak
ÜSTAİLE [superfamily] Canlıların sınıflandırılmasında aileden (familyadan) daha büyük grup.
ÜSTÇENE BOYU [upper jaw length] Üst çenenin ucundan arka kısmına olan uzaklık.
ÜSTÇENE KEMİĞİ [hyomandibula] Besinin alınmasında kullanılan vücut parçası.
ÜSTEL [exponential] Üssi. Bir üssü olan, (e-K) gibi.
ÜSTHALAT [back cord] Kirişli trol ağının üstte olan halatı.
ÜSTHALAT [head rope, headline] Trol ve gırgır tipi ağlarda kanatlar dahil ağ kısmı ile yüzdürücülerin bağlandığı halat. Mantaryaka halatı.
ÜSTKITASAL [epicontinental] Kıta?da (karada) ya da kıta sahanlığında bulunan.
ÜSTSINIF [superclass] Canlıların sınıflandırılmasında sınıftan daha büyük grup.
ÜSTTAKIM [superordo] Canlıların sınıflandırılmasında takımdan daha büyük grup.
ÜZGÜN BALIĞI [?] ® Callionymus fasciatus.
ÜZGÜN BALIĞI [?] ® Callionymus maculatus.
ÜZGÜN BALIĞI [?] ® Callionymus pusillus.
ÜZGÜN BALIĞI [?] ® Callionymus risso.
ÜZGÜN BALIĞI [?] ® Synchiropus phaeton.
ÜZGÜN BALIĞI [blotchfin dragonet] ® Callionymus flamentosus.
ÜZGÜN BALIĞI [dragonet] ® Callionymus lyra.
ÜZGÜNBALIĞIGİLLER [Callionymidae, dragonets] Levreksiler (Perciformes) takımının bir ailesidir. Bu ailede 18 cins ve yaklaşık 186 tür yer almaktadır. Aile daha çok tropik ve alttropik sularda yaşar. Renklidirler. Vücutları uzunca ve pulsuzdur. Yüzgeçleri büyük ve uzuncadır. Üstten basık canlılar olup kafaları üçgenimsi, ağız ve gözleri büyüktür. Dişi ve erkekler çiftyapıasallık (dimorfizm) gösterir. Tabanda yaşarlar. 200 m derinliğe kadar yayılırlar. Kabuklular, solucanlar ve küçük omurgasızlarla beslenirler. Ortasuda yumurtalarlar.
 
 

Yukarı