Deniz Biyolojik Terimleri -Ç

Ç [son güncelleme 3 Ekim 2006]
ÇABA [effort] 1- Belirli bir zamanda kullanılan balıkçılık av araçlarının toplamı. Balıkçılık bir?den çok av aracı ile yapılıyorsa bunların standart bir av aracına çevrildikten sonra toplamlarının alınması gerekir.
ÇABA [effort] 2- Etkin balıkçılık çabası (f).
ÇABA [effort] 3- Balığın avlanması için harcanan zaman, av gücü vb. Av gücü araç büyüklüğü, tekne büyüklüğü, beygir gücü türünden olabilir. Yine denizde kalınan süre, örneğin trolü sürükleme (çekme) süresi, sabit ağların uzunluğu ve suda bırakılma süreleri olabilir.
ÇABA [fishing effort] 4- Av gücü.
ÇABA KONTROLÜ [effort control] 1- Balıkçılığı düzenlemek için konulan çaba miktarı.
ÇABA KONTROLÜ [effort control] 2- Balıkçılığın düzenlenmesinde av aracı ya da kullanım süresine getirilen sınırlama.
ÇAKAR [beacon] Denizcilere yol göstermek için kıyıya ya da açığa konulan küçük deniz feneri.
ÇAKIL [gravel] Yuvarlak küçük çapları 2-76 mm olan taşlar. Yerine (kullanıcıya) göre bu çap 2 ile 256 mm arasında değişebilir.
ÇAKIL GEÇİRGENLİĞİ [gravel permeability] Çakıllar arasında suyun geçtiği boşluklar. Kuluçka evresindeki balık yumurtalarına yeterince oksijenin ulaşması yönünden önemlidir.
ÇAKMAK [shine] Su içerisindeki balıktan ışığın anlık yansıması.
ÇALI KARİDESİ [common shrimp] ® Crangon crangon.
ÇALIŞMA FREKANSI [working frequency] Üretilip iletilen ses dalgalarının sıklığıdır.
ÇALKANTI [turbulence] Bir sıvının paralel olmayan katmanlar halinde akması ve döngü, karışma yaratması.
ÇAMUKA [Mediterranean sand smelt] ® Atherina (Atherina) hepsetus.
ÇAMUKA BALIĞI [Mediterranean sand smelt] ® Atherina (Atherina) hepsetus.
ÇAMUROBUR [limnivorous] Çamur yiyen.
ÇAPA [anchor] Deniz araçlarını sabitlemede kullanılan, tabana indirildiğinde zemine gömülebilen ve gemi demiri de denilen bir tür ağırlık.
ÇAPAK BALIĞI [carp bream]® Abramis brama.
ÇAPARİ [longline, line trawl] Üzerinde belirli aralıklarla çok sayıda yemli olta bulunan bir av aracı. Görece uzun olanlarına büyük çapari denmektedir. Küçükleri ise paraketa olarak anılmaktadır. Okyanuslarda kullanılan büyük çapari 150 km uzunluğunda binlerce oltadan oluşabilmektedir. Çapari demirlenebildiği gibi yüzer durumda ya da tabanın biraz üstünde de kullanılmaktadır.
ÇAPRAZLAMA [crossing over] Eş kromozomların mayoz bölünmede genlerin bir kısmını değiş-tokuş etmek üzere çapraz duruma gelmesi.
ÇARKÇIBAŞI [chief engineer] Gemideki mekinelerin işleyişinden sorumlu baş mühendis.
ÇARPAN [Atlantic torpedo] ® Torpedo nobiliana.
ÇARPAN [common torpedo] ® Torpedo torpedo.
ÇARPAN [dusky spinefoot] ® Siganus luridus.
ÇARPAN [marbled spinefoot] ® Siganus rivulatus.
ÇARPAN [spotted torpedo] ® Torpedo marmorata.
ÇARPAN BALIĞI  [starry weever] ® Trachinus radiatus.
ÇARPAN BALIĞI [greater weever] ® Trachinus draco.
ÇARPANBALIĞIGİLLER [Trachinidae, weever] Işınlıyüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı Levreksiler (Perciformes) takımının bir ailesi. Trachinus ve Echiichtys adı verilen iki cinste 9 türü bulunmaktadır. Uzunca vücutlu en çok 37 cm kadar olabilen birinci sırt yüzgeçlerinin önünde ağı taşıyan bir dikenin bulunduğu çekici renkli balıklardır. Gündüz tabana gözleri dışarda kalacak şekilde gömülür ve gelen besini (karides, küçük balık vb.) kaparlar.
ÇARPMA [five pointed fishing hook] Balık sürüsü içerisinden hızla çekilen iğneli balık tutma aracı. Daha çok tatlısularda kullanılır. Balıkları yaralaması ve her yaraladığını tutmaması nedeniyle kullanılması yasaklanmıştır.
ÇATAL [fork] Bir sap ve ucu çatallı zıpkın gibi saplanarak kullanılan av aracı. Çarptığı her balığı avlamadığı ve yaralı bıraktığı için kullanımı yasaktır.
ÇATAL BALIĞI [shrimp scad] ® Alepes djedaba.
ÇATAL BOY [fork length, mid-caudal length, FL] 1- Balığın altçene kısmı uzun olsa bile en öndeki kısmından (burun ucundan) kuyruk yüzgeci çatalının en derin noktasına olan uzaklık. ® Standart boy. ® Tam boy.
ÇATAL BOY [fork length, mid-caudal length, FL] 2- Balıkçılık biyolijisinde kullanılan balık boyunu belirleme yöntemlerinden biri.
ÇATAL ZIPKIN [forked spear] Çok dişli çatal.
ÇATALKUYRUK BALIĞI [silver scabbardfish] ® Lepidopus caudatus.
ÇATALKUYRUKLUBALİNAGİLLER [Balaneopteridae, baleen whales, whalebone whales, great whales] Aile Megapterinae ve Balaenopterinae alt ailelerine ayrılır. Balaenopterinae altailesinde 8 cins ve Megapterinae altailesinde bir cins bulunmaktadır. İri balinaların yer aldığı ailedir. Örneğin mavi balina 150 ton ağırlıkta olabilir.
ÇATALLI [forked, furcate] İkiye ayrılmış. Kuyruk yüzgecinin üst ve alt kısmının ayrılmış olması.
ÇATALLI HALKA [split ring, double ring, double mark, double zone] Balıkların yaş tayinlerinde kullanılan sert aksamlarında (otolit vb) iki yıllık halka arasındaki mesafeye göre birbirine yakın olup hızlı büyüme kuşağında görülen çift büyüme kuşağı ya da halkası.
ÇATALSAKAL GELİNCİK [forkbeard] ® Phycis phycis.
ÇATALSAKAL GELİNCİK [greater forkbeard] ® Phycis blennoides.
ÇAYIR [grassbed] Deniz ve talısu bitkilerinin yayıldığı alan. ® Deniz çayırı.
ÇED (kısaltma) [Environmental Impact Assessment, EIA] ® Çevresel Etki Değerlendirmesi.
ÇEKEK YERİ [?] Genellikle görece küçük deniz araçlarının bakımının yapılması için karaya çekme düzeneğinin bulunduğu yer.
ÇEKİÇ BALIĞI [scalloped hammerhead] ® Sphyrna lewini.
ÇEKİÇ BALIĞI [smalleye hammerhead] ® Sphyrna tudes.
ÇEKİÇ BALIĞI [smooth hammerhead] ® Sphyrna zygaena.
ÇEKİÇBALIĞIGİLLER [Sphyrnidae, hammerhead sharks] Kıkırdaklılar (Chondrichthyes) sınıfı, Keskisolungaçlılar (Elasmobranchii) altsınıfının Selachimorpha üsttakımıdaki Carcharhiniformes takımın bir ailesidir.  Aile iki cinsi kapsar (Sphyrna (8 tür) ve Eusphyra 1 tür).  Boyları 2-6 m kadardır. Kafaları yanlara doğru uzamış olup yassılaşmıç çekici andırır. Gözler ve burun bu uzantılar üzerindedir. Saldırgan yırtıcılardır. Vatoz, balık, kafadanbacaklılar, kabuklular ve diğer köpek balıklarıyla beslenirler. 100 ve daha çok bireyi barındıran sürü oluştururlar. Akşamüstü avlanırlar. İç döllenmeyle yılda bir kez 12-15 yavru verirler. Gebelik 10-12 ay sürer.
ÇEKİÇBALIĞIGİLLER [Sphyrnidae, hammerhead, bonnethead, scoophead sharks] Keskisolungaçlılar (Elasmobranchii) sınıfının bir ailesidir. Eusphyra ve Sphyrna cinslerinde 9 türü bilinmektedir. Denizde yaşar ve acısuya girerler. Çoğunlukla sıcak suları severler. En çok 4,5 m olabilirler. Birçok deniz canlısıyla (kafadanbacaklı, kabuklu vb ile) beslenirler. Rahatsız edildiklerinde tehlikeli olabilirler.
ÇEKİLGEN [ressesif] Ana-babadan gelen kalıtsal bir özelliğin baskın olan diğeri tarafından örtülmesi, ortaya çıkışının bastırılması. İnsanlarda koyu (siyah) saç renginin açık (sarı) saç rengini bastırması ve yeni kuşağın koyu renkli saçlı olması gibi.
ÇEKİM [haul] 1- Bir ağ ya da av aracını çekmek.
ÇEKİM [haul] 2- Tek ağ çekiminde elde edilen av miktarı.
ÇEKİM [haul] 3- Tek ağ çekimi.
ÇEKİRDEK [nucleus] 1- Çekirdek. Göze (hücre) çekirdeği.
ÇEKİRDEK [nucleus] 2- Balık pulunun ya da otolitinin mekez kısmı.
ÇEKME AĞ [towed net, pull net] Yatay olarak çekilerek kullanılan trol tipi ağ(lar).
ÇEKME BALIK [towfish] Geminin arkasından çekilen balığa benzeyen bir gövde. Örnek; Yanbakar sonar, taşınabilir yankı iskandili.
ÇEKMEN [sucker] Vantuz.
ÇELATLAMA [chelation] ® Kıskaçlama.
ÇELİK TEL [towing warp, warp] Vinçten kapılara uzanan keten ya da çelik göbekli çelik tel.
ÇEMBERPUL [cycloid scale] Değirmi olup kenarları düzgün balık pulu.
ÇENE BOYU [jaw length] Üst ya da altçenenin ön ucundan arka ucuna olan mesafe.
ÇENELİAĞIZLILAR [Gnathostomata, jawed vertebrates] Omurgalılar (Vertebrata) Altkabilesine dahildir. Placodermi, Chondrichthyes, Acanthodii, Osteichthyes sınıflarına ayrılır. Önemli özellikleri adlarından da anlaşılabileceği gibi çene, miyelin örtü ve nöronlar ile bağışıklık sistemidir.
ÇENELİ-AĞIZLILAR [Gnathostomata] Omurgalılar dalından olup çeneleri olan balıkları içine alır. Bu üst sınıf Keskisolungaçlılar (Elasmobranchii), Tümbaşlılar (Holocephali), Akciğerlibalıklar (Dipnoi), Tükelağızlılar (Teleostomi) alt sınıflarını barındırır.
ÇENE-SAKALI [mental barbel] Balıkların alt çenelerindeki uzantı, algılayıcı(lar).
ÇENESİZLER [Agnatha, lampreys, hagfish] Omurgalılar (Vertebrata) altkabilesinin üstsınıfını içerir. Çeneleri ve çift yüzgeçleri yoktur. 7 ya da daha çok solungaç deliği bulunur. Döllenme vücut dışında olur. İskelet kıkırdaklı olup kalp iki odacıklıdır. Deniz canlılarının küçük bir birimini oluştururlar.
ÇENGELÇENELİLER [Plectognathi, Tetraodontiformes, puffers and filefishes]  Üst çeneleri kafatasıyla birleşmiş ve karın yüzgeçleri kalıntı halini almış, vücutları kemiğimsi malzemeyle kaplı balıkları içeren Işınlıyüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfının Plectognathi ya da Tetraodontiformes adlarıyla anılan takımıdır. Bu takımdaki 10 ailede (Aracanidae, Balistidae, Diodontidae, Molidae, Monacanthidae, Ostraciidae, Tetraodontidae, Triacanthidae, Triacanthodidae, Triodontidae) yaklaşık 360 tür bulunmaktadır. Çoğu denizde ve tropik mercan resifi kesimlerinde bulunur. Birkaçı tatlı ve acısuda yaşamaktadır. Biçimleri çok farklı olup üçgen biçimliden küreye ya da yanlardan yassılaşmış olanlaradan kare şekline kadar değişir. Yavaş hareket ederler. Hemen hepsinde plakaya dönüşmüş düşmanlara karşı koruyucu pul bulunur. Çeneleri kuvvetlidir ve kalın kabuklu canlılarla beslenirler.  
ÇENTİK [notch] Genellikle balığın kuyruğunu iki kısma ayıran girinti.
ÇERÇEVE İNCELEMESİ [frame survey] Bu bir sayım işlemi ve çalışmasıdır. Liman, barınak, tekne tip ve miktarı, balıkların işlenmesi ve pazarlara dağılımı, destek birimleri vs?yi içeren sistemin (sektörün) bir tam sayım çalışmasıdır.
ÇEŞİTLİLİK [diversity] 1- Bir ortamdaki türlerin sayısını, azlık ya da çokluğunu ifade eder. Çeşitlilik az ise orada tür sayısın az ve eşit olmayan bolluğun, çeşitlilik çok ise tür sayısının çok ve eşit bolluğun olduğu anlaşılır.
ÇEŞİTLİLİK [diversity] 2- Tür sayısının mutlak değeri.
ÇEŞİTLİLİK [diversity] 3- Bir özelliğin ya da karakterin değişkenliği. Örneğin şekilbilimsel değişiklik.
ÇEŞİTLİLİK GÖSTERGESİ [diversity index] Bir topluluktaki tür sayılarının ve göreceli bolluğunun ölçüsüdür. Bütün bireyler aynı türden ise (monokültür) endüşük çeşitlilik göstergesi ve her birey farklı türden ise enyüksek çeşitlilik göstergesi söz konusudur.
ÇEVİRİCİ [transducer] Elektrik enerjisinin ses dalgalarına çevirilip iletildiği, gelen yankıların algılanarak yeniden elektrik enerjisine dönüştürüldüğü seramik gövde.
ÇEVİRME AĞI [surrounding net] Balıkların etrafını alttan ve yanlardan sarmak suretiyle kullanılan ağ. Örnek; Gırgır ağı.
ÇEVRE [environment] Bir organizmanın var olduğu ortam ya da biyolojik ve biyolojik olmayan koşulların bütünü.
ÇEVRE ANALİZİ [environmental analysis] Karasal ya da sucul ortamın çevresel özelliklerinin incelenmesi.
ÇEVRE DEĞERLENDİRMESİ [environmental assessment] Karasal ya da sucul ortama yapılacak tecavüzün çevresel etki raporunun hazırlanması gerekip gerekmediğini belirlemek için yapılan inceleme.
ÇEVRE KORUMA [environmental protection] Çevresel etkisi olan madde ve malzemenin çevreye etkisinin en aza indirilmesi ya da önlenmesi için alınan koruyucu önlemler ve yönetim.
ÇEVRE KORUMA AJANSI [Environmental Protection Agency, EPA] Kirleticiler konusunda bütün yasa ve yönetmelikleri uygulamayla görevli ABD kuruluşu.
ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ [environmental engineering] Çevreyle ilgili (izleme, değerlendirme, koruma, atık ve artıkları giderme vb) konuların mühendisliği.
ÇEVRE YÖNETİMİ [environmental management] Doğal kaynakların (toprak, su hava) taşınabilir düzeyde (doğal durumları fazla bozulmadan) kullanılması (idaresi).
ÇEVRESEL DİRENÇ [environmental resistance] Bir populasyonun potansiyel artma yeteneği ile ölçülen güncel durumu arasındaki farktır.
ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ, ÇED [Environmental Impact Assessment, EIA] Çevreye tecavüzcü girişimlerin (endüstri, taşımacılık, yerleşme, zirai üretim vb?den) çevreye olabilecek kalıcı ya da geçici olası etkilerinin, sosyal sonuçları ve seçenekli çözüm önerilerini de içine alacak şekilde değerlendirilmesi.
ÇEVRESEL ETKİ RAPORU [environmental impact statement report] Çevresel etki değerlendirmesi raporu.
ÇIBAN [furuncle] Bakteri bulaşması sonucu deride ve kaslardaki kabarıklık.
ÇİÇEK HASTALIĞI [pox disease] ® Sazan çiçeği.
ÇİFT AMAÇLI TEKNE [dual purpose vessel] İki farklı av aracını kullanmak üzere yapılmış tekne. Örnek, trol ve gırgır.
ÇİFT AMAÇLI TROL [dual purpose trawl] Hem tabanda hemde tabanın üstünde kullanılabilen trol.
ÇİFT EK [paired appendage] Çift yüzgeç.
ÇİFT HALKA [double ring, double mark, double zone] Otolit?de birbirine yakın iki halkadır. Aslında yıllık kabul edilen büyüme halkalarının arasında yer alan ikincil bir halka olmasına karşın normal yıllık halka görünümünü de verebilir. Bu halkanın yaş tayininde geçerli halka olarak sayılıp sayılmayacağına halkanın merkeze (çekirdeğe) uzaklığı ile yıllık kabul edilen halkalara olan görceli uzaklığı dikkate alınarak karar verilir. Bir diğer yöntem ise çekirdek merkezine uzaklık ile balık boyu arasındaki ilişki kullanılarak halkanın başlangıç ve bitişindeki balık boyu geriye hesaplama (sağlay) yöntemiyle hesaplanarak yıllık halka olup olmadığına karar verme şeklinde özetlenebilir.
ÇİFT KİRİŞLİ TROL [double beam trawl] İki adet kirişli trolün bir tekne tarafından çekilmesi.
ÇİFT TEKNE TROL AĞI [two boat pelagic trawl, Larsen midwater trawl, Larsen trawl, floating trawl, Larsen two boat trawl, atom trawl] İki tekne arasında çekilen kanatsız, kare ağızlı ortasu trol ağı.
ÇİFT TROL [pair trawling, two boat trawling] Aynı, taban ya da ortasu trol ağını çeken iki tekne. Ağ her bir teknenin tek başına çekebileceğinden büyük olup çekim sonunda ya bir ya da diğer tekneye aktarılarak güverteye alınır. Ağın ağzı teknelerin yanlara kayarak sürüklemeleriyle yatayda açılılır, kapı kullanılmaz.
ÇİFT YALDIZLI BALIĞI [Atlantic stargazer] ® Uranoscopus scaber.
ÇİFT YÜZGEÇ [paired fin] Göğüs ve karın yüzgeçleri.
ÇİFTÇİLİK [husbandry] Balık üretimi için kuluçkahane ortamı, beslenme ve sağlık koşullarının bilimsel idare ve kontrolü.
ÇİFTDURAKLAMA [diapause] Kış uykusu benzeri geçici tutuklanmış, durdudurul-muş evre. Çoğunlukla bazı böceklerde ve denizde ise kabuklulardan (Crustacea) kopepodlarda (Copepoda) görülen, büyümenin durdurulduğu, metabolizmanın yavaşlatıldığı geçici dinlenme dönem ya da evresi.
ÇİFTE TORBA [double codend] Sert zeminde çekilen trol ağına, avlanan balıklarının tümünün kaybını önlemek için çift torba bağlanması.
ÇİFTE ÜRÜN [double cropping] Akvakültür havuzunda iki ayrı türün bulunması ve bunların aynı zamanda ya da birbirini izleyen süreçlerde ya da ihtiyaç duyulduğunda hasat edilmesidir.
ÇİFTGÖÇER BALIKLAR [diadromous fish] Deniz ve tatlısu arasında çift yönlü göçmen balıklar. Terim yukarıgöçer (anadrom) ve aşağıgöçer (katadrom) balıkları içerir.
ÇİFTLEŞME [copulasyon] İki cinsiyetin eşeysel üremeyi gerçekleştirmek için birleşmesi.
ÇİFTLİK [farm, ranch] Balık çiftliği. Balıkların kültürünün yapıldığı, semirtildiği alan ya da yer.
ÇİFTLİK HAVUZU [farm pond] Zirai amaçlı kazılmış havuz. Aynı zamanda balık kültürü ve boş zamanları değerlendirme balıkçılığı için de kullanılmaktadır.
ÇİFTLİKÇİLİK [ranching] Balıkların ticari amaçla semirticiliğinin yapılması.
ÇIKMA [rise] Beslenmek için balığın su yüzeyine çıkması, yükselme eylemi.
ÇIKTI KONTROLLERİ [output controls] Toplam izin verilebilir av ve kota üzerinden balık avının sınırlandırılması amacını taşıyan idari yöntemlerdir.
ÇİL BALIĞI [?] ® Labrus viridis.
ÇİL BALIĞI [brown wrasse] ® Labrus merula.
ÇİLÇIRÇIR BALIĞI [grey wrasse] ® Symphodus cinereus.
ÇİLLİÇARPAN BALIĞI [marbled spinefoot] ® Siganus rivulatus.
ÇIMA [ends] Halat, ip vb?nin ucu, uç kısmı. ® Çımacı.
ÇIMACI [hawser] İskelelerde gemilerin hareket ya da yanaşmasında halat ucu uzatan, tutan, bağlayan, çözen kişi.
ÇİNAKOP [bluefish] 10-18 cm arasındaki lüfer. ® Pomatomus saltatrix.
ÇİNGENEPALAMUDU [Atlantic bonito] ® Sarda sarda.
ÇIPLAK [derbio] ® Trachinotus ovatus.
ÇIPLAK [naked] Pulu olmayan balık.
ÇIPLAK [vadigo] ® Campogramma glaycos.
ÇIPLAK BALIĞI [leerfish] ® Lichia amia.
ÇIPLAK İSİM [nomen nudum] ® nom. nud.
ÇİPURA [gilthead seabream] ® Sparus aurata.
ÇIRÇIR BALIĞI  [?] ® Symphodus doderleini.
ÇIRÇIR BALIĞI  [goldsinny-wrasse] ® Ctenolabrus rupestris.
ÇIRÇIR BALIĞI [?] ® Symphodus melanocercus.
ÇIRÇIR BALIĞI [?] ® Symphodus ocellatus.
ÇIRÇIR BALIĞI [?] ® Symphodus rostratus.
ÇIRÇIR BALIĞI [axillary wrasse] ® Symphodus mediterraneus.
ÇIRÇIR BALIĞI [corkwing wrasse] ® Symphodus melops.
ÇIRÇIR BALIĞI [east Atlantic peacock wrasse] ® Symphodus tinca.
ÇIRÇIR BALIĞI [five-spotted wrasse] ® Symphodus roissali.
ÇIRÇIR BALIĞI [grey wrasse] ® Symphodus cinereus.
ÇİROZ [salted and dried mackerel] Önce tuzda 8-10 saat bekletilmiş, sonra temizlenerek kurutulmuş uskumru.
ÇİT [hedge] 1- Saz, çubuk vb?den yapılmış balıkları tuzağa yönlendiren perde.
ÇİT [pen] 2- Akvakültürde istenen balıkları tutmak ve istenmeyenleri dışlamak için kullanılan ağ tipli bir cins ağıl, kafes.
ÇİT [screen] 3- ® Perde.
ÇİTARİ [salema] ® Sarpa salpa.
ÇITÇIT [?] ® Leiognathus klunzingeri.
ÇİVİLİ KALKAN  [?] ® Psetta maeotica.
ÇİVİLİKÖPEK BALIĞI [bramble shark] ® Echinorhinus brucus.
ÇİVİSİZKALKAN [brill] ® Scophthalmus rhombus.
ÇİZGİLİ HANİ BALIĞI [painted comber] ® Serranus scriba.
ÇİZGİLİ İĞNE BALIĞI [?] ® Syngnathus variegates.
ÇİZGİLİ İSPAROZ [fourlined terapon] ® Pelates quadrilineatus.
ÇİZGİLİ İSPAROZ [zebra seabream] ® Diplodus cervinus cervinus.
ÇİZGİLİ KAS [striated muscle] Çalışması istemli olan kas. Kemiklere yapışık kas. Örnek; Kol ve bacak kasları.
ÇİZGİLİ KAYABALIĞI [striped goby] ® Gobius vittatus.
ÇİZGİLİ MERCAN [redbanded seabream] ® Pagrus auriga.
ÇİZGİLİ MERCAN [striped seabream] ® Lithognathus mormyrus.
ÇİZGİLİ MERCAN [zebra seabream] ® Diplodus cervinus cervinus.
ÇİZGİLİKAYA [Bucchich's goby] ® Gobius bucchichi.
ÇİZGİLİKAYA BALIĞI [?] ® Zebrus zebrus.
ÇİZGİLİORKİNOZ BALIĞI [skipjack tuna] ® Katsuwonus pelamis.
ÇİZGİLİTON [skipjack tuna] ® Katsuwonus pelamis.
ÇOÇONA [?] ® Fulya balığı.
ÇOĞALMA [reproduction] ® Üreme.
ÇOK AMAÇLI AV ARACI [combination vessel, multipurpose vessel] Birden çok yöntemle (dip trolü/gırgır; ortasu trolü/gırgır) balık avcılığı yapabilen tekne ya da gemi.
ÇOKDİŞLİ MERSİNBALIĞIGİLLER [Polyodontidae, paddlefish family] Işınlıyüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, Mersin balığımsılar (Acipenseriformes) takımının bir ailesi olup iki cinsi ve iki türü barındırır. Polyodon Amerika?da ve Psephurus cinsi ise Çin?de yaşar. İri cinslerdir.
ÇOKDÖNÜŞSEL BALIKLAR [polycyclic fishes] Tekdönüşsel olanların aksine yaşamlarında aralıklarla yumurtlayan balıklar.
ÇÖKELCİL [detritivore] ® Çökelobur.
ÇÖKELME [precipitation] Parçacıkların tabana inmesi. ® Yağış.
ÇÖKELOBUR [detritivore] Çökelle beslenen canlı.
ÇÖKELTME [sedimentation] ® Çökme.
ÇÖKELTME AĞI [lift-net] Değişik boyutta olup suya batırıldıktan sonra üstünden balık geçerken kaldırılan av aracı.
ÇÖKELTME KABI [settling chamber] Askıdaki maddelerin (parçacıkların örneğin plankton organizmalarının) yerçekimi etkisi ile çöktürülmesinde kullanılan kap.
ÇÖKELTME TANKI [sedimentation tank] Atık sudaki askı maddelerin arıtma tesislerinde çöktürülmesinde kullanılan havuz (tank). ® Durultma tankı.
ÇOKEŞLİLİK [polygamy] Her iki cinsiyetin birden çok bireyle (eşle) çiftleşmesi.
ÇOKGÖZELİLER [Metazoa] Protozoa hariç, hücreleri uzmanlaşmış dokular ya da organlara dönüşmüş genellikle sindirim ve sinir sistemi olan hayvanlar.
ÇOKHÜCRELİLER [Metazoa] ® Çokgözeliler.
ÇOKKARILI [polygyny] Birden çok dişiyle çiftleşen erkek.
ÇOKKILLILAR [Polychaeta] Halkalı kurtlar (Annelida) filumunun çoğu denizde yaşayan sınıfıdır. Bu sınıfa kum solucanları, tüplü solucanlar ve deniz tarakları dahildir. Baş,  gelişmiştir. Çoğu kez gelişmiş gözler, antenler ve algılayıcılar taşır. Döllenme dışarda olur. Cinsiyet hücreleri böbrek görevini üstlenen siztem üzerinden atılır. Gelişme trokofora (trochophora) kurtçuğu üzerinden olur. Yaklaşık 10,000 türü tanımlanmıştır. Bunların bir kısmı yer değiştirmez, bir kısmı gezgin yırtıcıdır, diğerleri otlayıcıdır. Önemli ekolojik rolleri vardır. Hem tüketen hem de tüketilendirler. Kirlilik izleme çalışmalarında gösterge olarak da önemlidirler.
ÇOKKOCALI [polyandry] Birden çok erkekle çiftleşen dişi.
ÇOKLU KÜLTÜR [polyculture] Birbirini tamamlayan, destekleyen farklı birkaç türün kültürü. Kültüre alınan türler birbiriyle yarış etmedikleri gibi yırtıcılıkları da yoktur. Örnek; Pirinç tarlasında Tilapia semirtme ile sazan ve ördek yetiştiriciliği vb.
ÇOKLU-DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİ [polyunsaturated fatty acids] Onsekiz ve daha fazla C-atomu ile iki ya da daha çok çift bağı olan yağ asitleridir. Larva evresinde balığın gelişmesi ile insanların sağlıklı beslenmesinde önemlidirler.
ÇÖKME [collapse] 1- Balık bolluğunun (hasadın -ürünün yani karaya çıkarılan avın) balıkçılık ya da diğer etkenler nedeniyle aniden azalması ve çok düşük (eski değerler karşısında önemsiz kalacak) düzeye inmesidir. Çökme terimi yanlış olarak aşırı avcılığı belirtmek için de kullanılabilmektedir.
ÇÖKME [sedimentation] 2- Askı parçacıkların yer çekimi nedeniyle çökmesi.
ÇÖLLEŞME [desertification] Doğal değişiklikler ya da yanlış kullanım sonucu toprağın çöl haline geçme süreci.
ÇOMAK BALIĞI [African halfbeak] ® Hyporhamphus picarti.
ÇOMAK BALIĞI [blackbarred halfbeak] ® Hemiramphus far.
ÇÖPLÜK [dumping site] Çöp ve benzeri başka türlü kullanımı olmayan tarama maddesi vb katı atıkların bırakıldığı alan ya da yer.
ÇORBA KAPLUMBAĞASI [green sea turtle] ® Chelonia mydas.
ÇORBA KAPLUMBAĞASI [green sea turtle] ® Chelonia mydas.
ÇOTİRA BALIĞI [grey triggerfish] ® Balistes capriscus.
ÇOTİRAGİLLER [Balistidae, triggerfishes] Tetraodontiformes takımındaki renkli fertleri kapsar. Atlas Okyanusu, Akdeniz ve Hint Okyanusu?nun sıcak kıyısal sularında yayılırlar. Boyları 30 cm-75 cm arasında olabilir. Demersal yumurtalarını kazdıkları küçük çukurlara bırakırlar. Büyük hayvansal plankton ve sert kabuklu omurgasızlarla beslenirler. Sırtlarında diken yüzgeç vardır ve çoğunlukla tek gezerler. Üreme dönemlerinde saldırgan olurlar. Aile Abalistes, Balistapus, Balistes, Balistoides, Canthidermis, Melichthys, Odonus, Pseudobalistes, Rhinecanthus, Sufflamen, Xanthichthys, Xenobalistes cinslerini kapsar.
ÇOTRA BALIĞI [grey triggerfish] ® Balistes capriscus.
ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN [Dissolved Oxygen, DO] Suda çözünmüş halde bulunan oksijen. ® Winkler titrasyonu.
ÇÖZÜNÜLÜRLÜK [resolution] Birbirine çok yakın olan benzer nesneleri ayrıştırılabilirlik.
ÇUÇUNA [bull ray] ® Pteromylaeus bovines.
ÇUÇUNA [Lusitanian cownose ray] ® Rhinoptera marginata.
ÇUÇUNA BALIĞI [common eagle ray] ® Myliobatis aquila.
ÇUKA [starry sturgeon] ® Acipenser stellatus.
ÇUKUR [pit] 1- Balıkların genellikle toplandığı havuz ya da bataklıktaki çukur kısım.
ÇUKUR [pit] 2- Malzeme alınarak oluşturulan yerin doğal yolla suyla dolması ve balık aşılanması.
ÇUKUR [trench=trough] 3- Denizde uzunca çok derin, dik yamaçlı çukur. 
ÇUKURCUK [redd] Alabalıkgil balıkların nehirlerin üst kesimlerinde çakılda yumurtlamak için açtıkları yumurtlama ve dölleme çukuru (yuvası). Çukura gömülen yumurtalara oksijen akıntılarla ulaşır.
ÇUKURCUK SAYIMI [redd count] Şekil, büyüklük ve rengin kullanılmasıyla tanımlanan çukurcukların sayısından yıllar arasındaki yumurtlama büyüklüğü karşılaştırılmasında kullanılır.
ÇUKURDA KULUÇKALAYAN [cavity brooder] Bir çukur, mağaramsı yapı ya da korunaklı yere yumurta bırakan balıkları belirtmek için kullanılan terim. Yumurtalar ana-baba tarafından korunur. Örnek; Sihlidgiller (Cichlidae) ailesi.
ÇULARA [leaping mullet] ® Liza saliens.
ÇULLUKBALIĞIGİLLER [Centriscidae, razorfishes, shrimpfishes, snipefishes] Işınlıyüzgeçliler (Actinopterygii) snıfı, Sygnathiformes takımının bir ailesi. Aile Centriscinae ve Macroramphosinae alt ailelerini içine alır. Aeoliscus, Centriscops, Centriscus, Macroramphosus, Notopogon adlarınıa alan 5 cinste 13 tür yer alır. Birinci sırt yüzgecindeki ilk ışın uzun ve sivridir. Vücut basık, burun uzun ve dar, ağız küçüktür. Bireylerin boyları 15 cm?yi geçmez.
ÇURÇUR BALIĞI [?] ® Symphodus doderleini.
ÇÜRÜKÇÜL [saprozoic] Ölmüş, kokuşmuş malzemeyle beslenen organizma.
ÇÜRÜKCÜL [scavenger] Ölü hayvansal organizmalarla (leş ile) beslenen.
ÇÜRÜKSU [?] Gemi pervanesinin yüzeye yakın olması nedeniyle oluşan itme gücü düşük pervane suyu.
ÇÜRÜME [putrefaction] Proteinlerin bakteriler tarafından mayalanması, (fermentasyonu) bir başka organic yapıya dönüştürülmesi. Anaerobik parçalanma yoluyla örneğin CO2 ve H2S oluşması. 
ÇÜRÜTME [digestion] 1- Sindirme.
ÇÜRÜTME [digestion] 2- Organik maddelerin enzimlerin etkisiyle küçük parçalara dönüştürülmesi.
ÇÜRÜTME [digestion] 3- Lağım çamurunun anaerobik çürütülmesi.
ÇÜRÜTME [digestion] 4- Maddenin kimyasal parçalanması.
ÇÜTRA BALIĞI [grey triggerfish] ® Balistes capriscus.
ÇÜTRE BALIĞI [grey triggerfish] ® Balistes capriscus.
 

Yukarı