Hippocampus Kuda (Benekli Denizatı)

Latince Adı: Hippocampus kuda 

 

Habitatı ve Anavatanı: Batı Pasifik 

 

Beslenme Biçimi: Etçil. Canlı yem verilmelidir. Dondurulmuş yeme alışması zordur, genelde alışmazlar. Çoğunlukla denizatının beslenmesinde problem olur ve denizatı zayıflayarak ölür. Mysis ve Brine Shrimp ile düzenli olarak beslenmelidir. 

 

Davranış Biçimi: Oldukça barışçıldır. Kendi türleri ile beslenmelidir. Diğer balıklar atik davranarak deniz atlarına yem yeme şansı bırakmazlar. 

 

Kendi Türlerine Davranışı: Barışçıl 

 

Üreme: Kurlaşmadan sonra dişi tüpü vasıtasıyla erkeğe yumurtalarını bırakır ve erkek yumurtaları döller. İlginçtir ki erkek hamile kalır. Yavruları 20-28 gün içinde salar. 

 

Işık: Normal 

 

Tuzluluk: 1.021 - 1.025 

 

Sıcaklık: 24-26 ºC 

 

En Fazla Büyüdüğü Boy: 30 cm 

 

Reef Uyumu: Uyumlu 

 

pH: 8.1 - 8.4 

 

Genel Yorum: Denizatı bir balıktır. Pek çok insan denizatının gerçek olmadığını, hayal ürünü bir canlı olduğunu zanneder. Oysa akvaryumlara kadar taşınmışlardır. Çok narin hayvanlardır, gerekli şartlar sağlanmadan alınmamalıdır. Ürkekliklerini atmaları ortamlarına bağlıdır. Dişleri yoktur, doğada küçük canlıları avlayarak beslenirler.

Hippocampus kuda

 


Genel

      Denizatları, deniz iğneleri ve deniz ejderleri gibi Syngnathidae familyasındandırlar. Genelde tuzlu suda yaşarlar fakat acı suda yaşayan türleri de vardır. Dünya'da 32 ve Türkiye'yi çevreleyen sularda 2 tür bulunur;Hippocampus hippocampus ve H. guttulatus. Bazı türler yalnızca 2cm iken bazıları ise 30cm'den fazla olabilir.

 

Tür seçimi

      Akvaryumu kurmadan önce ne tür bir denizatı bakacağınıza karar vermelisiniz. Ayrıca ne besin verebileceğiniz de oldukça önemlidir, farklı tür denizatları farklı besinlerle beslenirler. Akvaryum doğumlu denizatları her zaman doğadan yakalanmışlara göre daha avantajlıdır. Hastalık taşımazlar, donmuş yeme daha kolay alışırlar yada aldığınızda donmuş yem yiyor olurlar ve daha dayanıklı olurlar. Fakat, Türkiye'de akvaryum doğumlu denizatı bulmak pek mümkün değildir o yüzden genel olarak doğadan yakalanmış denizatlarından bahsedeceğiz.

H. hippocampus ve H. guttulatus ülkemizin etrafında görülen tek denizatı türleridir. 15cm'ye kadar büyüyebilir. Doğada amfipodlarla beslenirler fakat akvaryumda mysis karidesi de verilebilir. Farklı renklerde bulunabilirler.

 

H. kuda ve H. comes genellikle ülkemizde bulunan tropikal orta boyda atlardandır. H. erectus ve H. reidiAmerika ve Brazilya'da civarında yaşar bu yüzden yurtdışında popüler olsalar da Türkiye'de bulmak neredeyse imkansızdır. Bunların dışında uzakdoğudan nadiren farklı türler de ithal edilebilir. Tüm bu türler 15 - 20cm arasındadırlar ve mysis, amfipod gibi deniz canlılarıyla beslenebilirler.

H. zosterae yani cüce denizatı 5cm boyundadır ve Amerika etrafındaki sularda yaşar ve malesef ki Türkiye'ye ithal edilmez. Zenginleştirilmiş yumurtadan yeni çıkmış artemia ile beslenerek yaşamını sürdürebilen tek denizatıdır ve genelde 10-20 litre civarındaki çok ufak akvaryumlarda bakılır.


Hippocampus comes

 


Akvaryum Kurulumu

Hangi cins denizatına bakacağınıza karar verdikten sonra akvaryum kurulumuna geçebilirsiniz. Yukarıda denizatalarını kabaca 3e ayırdım;

- Tropikal olmayan orta boy atlar
- Tropikal orta boy atlar
- Cüce denizatları

3 sistemin kurulumu tabiki farklı. Tropikal orta boy atlar için kurulan akvaryum yerli denizatları için de aynıdır. Tek fark yerli denizatları daha soğuk sulara ihtiyacı vardır. Tropikal denizatları 28C dereceye kadar sağlıklı bir şekilde yaşayabilirken yerli denizatları için bu sınır 22-24C derecedir.

Tank şekli denizatlarında önemlidir. Denizatları eninden çok boyuna yüzerler bu yüzden boyu eninden daha fazla olan bir akvaryum atlar için iyi olacaktır. En az denizatının kuyruğu tamamen açık halinin uzunluğunun 3 katı önerilir. Orta boy atların en az 15cm olduğunu var sayarsak bu atlar için en az 45cm yüksekliğinde bir akvaryum gerekir. Tank hacmi ise 2-3 tane için en az 120lt'dir. Akvaryumun ne büyük ne de küçük olması gerekir çünkü küçük akvaryum balıkları strese sokarken büyük akvaryumda da beslenme zor olur. Cüce denizatları için ise 15lt bir akvaryum 5-6 tanesi için yeterli olacaktır.

Orta boy denizatları için kurulan akvaryumlarda canlı kaya kullanabilirsiniz. Kum olarak çok ince bir kum kullanırsanız iyi olur fakat kum kullanmanız şart değildir, çıplak taban da yapabilirsiniz. Normal deniz akvaryumları gibi su yoğunluğunu 1,025-1,026'ya getirip, kum ve canlı kayaları koyup döngünün oluşmasını beklemelisiniz. Döngüyü hızlandırmak için akvaryuma küçük bir parça donmuş karides atabilirsiniz. Canlı koymadan önce en az 3 hafta beklemeniz önerilir. 3 hafta sonunda sudaki nitrit ve amonyak okunamayacak kadar az ise canlıları koyabilirsiniz. Akvaryuma kaya dışında denizatlarının tutunmaları için plastik bitkiler ya da ölü gorgonian iskeletleri kullanabilirsiniz.

 


Yerli denizatlarının bulunduğu bir akvaryum
Fotoğraf: Selim Özadar

 

Cüce denizatları için kurulmuş akvaryumlarda ise canlı kaya kullanılmamalıdır çünkü canlı kayalar hidroid ve diğer canlılar narin cüce denizatları için çok zararlıdır. İçinde bioball bulunan çok küçük bir şelale filtre yeterli olacaktır. Yalnız filtrenin emiş borusunu iyice kapamalısınız ve filtrenin gücünü olabildiğince kısmalısınız, yoksa denizatları emiş borusuna takılabilirler. Kum olarak çok ince kum kullanabilir ya da çıplak taban yapabilirsiniz. Filtrede kullanacağınız biobalları oturmuş bir tanktan alırsanız daha iyi olur. Döngü tamamlandıktan sonra atları ekleyebilirsiniz. Atların tutunabilmesi için, yapay bitkiler ya da mercanlar kullanabilirsiniz. Plastik çok ince borular da bu iş için uygun olabilir.


Tropikal denizatlarını barındıran bir akvaryum

 


Denizatlarıyla Bakabileceğiniz Canlılar:

Denizatları ile her canlıyı aynı akvaryuma koyamazsınız. İlk başta ata zarar vermemesi gerekir. Anemonlar, çoğu mercan türü, çoğu yengeç ve istakoz, melek, tang, palyaço balığı, papazbalığı ve benzer canlılar tamamen liste dışındadır. Ayrıca denizatlarının besinlerine rakip olmamalıdırlar, yani balıkların yavaş beslenen canlılar olması gerekmektedir. Denizatlarıyla bakılacak en iyi balıklar deniziğneleri, karides balıkları, Gobiosomave Gobiodon cinsi gobiler ve dragonetler. Dragonetlerin (mandarin, scooter blenny...) bakımı küçük akvaryumlarda zordur bu yüzden ben pek önermem.

Bazı tür salyangozlar, küçük karidesler (boksör karidesi gibi agresif ve bölgeci karidesler hariç), küçük mantarlar ve zoanthidler dışındaki çoğu omurgasız denizatları için zararlıdır.

Denizatlarıyla kesinlikle karıştırılmaması gereken canlılar; anemonlar, büyük yüzücü balıklar (tang, melek, kelebek gibi), tüp anemonları, mantis karidesleri.

Cüce denizatları çok narin olduğundan onların yalnızca sürüler halinde kendi başlarınca tutulmaarı önerilir.

 


Hippocampus abdominalis

 

Beslenme

Ülkemizde, satın alınan denizatlarının tamamına yakını açlıktan ölüyor. Maalesef ki bu acı bir gerçek. Bu yüzden beslenme kısmına çok önem vermeniz gerekiyor. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki denizatları akvaryumda kendiliğinden oluşan canlıları yiyerek yaşamlarını sürdüremezler. Kesinlikle onlara günlük yem sağlamalısınız. Birçok kişi bu şekilde düşünüp denizatı alıyor fakat denizatları gün içerisinde çok fazla yemek yiyen canlılardır. Akvaryumda ancak büyük amfipodlarla beslenebilirler ve bunları tamamen tüketmeleri ise birkaç haftalarını alır. Bazı ülkelerde akvaryum doğumlu denizatları satılır ve bunlar donmuş yeme alışmış olur fakat Türkiye'de ne tank doğumlu denizatı ne denizatlarına verebileceğiniz donmuş yemler vardır. Bu nedenle aldığınız denizatının orta boy bir tür olduğunu ve canlı yemle beslemek zorunda olduğunu var sayıyorum. Denizatınız için aşağıdaki besinleri verebilirsiniz:

Mysis karidesi:

      Mysis karidesi denizatları için en ideal besinlerden biridir. Türkiye'de malesef canlı ya da donmuş mysis karidesi satılmamaktadır. Fakat denizlerimizde vardır. Genelde büyük anemonların kolları arasında yada mağraların içinde sürüler halinde bulunurlar. Bunları üretmek çok zor değildir yalnız sabır ve zaman gerekir. Öncelikle iki akvaryuma ihtiyacınız var; birine yetişkinleri diğerine de yavruları koymalısınız yoksa yetişkinler yavruları yiyebilir. Yamyamlık aç kaldıklarında mysis karidesleri arasında mevcuttur. Mysis karidesleri her birkaç haftada bir yavru verirler ve doğanlar 15 gün sonra yavru verebilecek erişkinliğe gelirler. Yavruları ve yetişkinleri artemia ile besleyebilirsiniz (mysis karideslerine verilebilecek en kolay bulunan besin). Deniz canlıları için çözünmemiş yağ asitleri (HUFA - Highly Unsaturated Fatty Acid) çok önemlidir ve denizde bu fitoplankton tarafından üretilir. Fitoplankton besin zincirinin en altında olduğundan her deniz canlısı bunun direkt yada dolaylı yollardan kesinlikle alır. Doğada denizatlarının yediği mysis karidesleri de yedikleri planktonlar nedeniyle çözünmemiş yağ asitlerini içerir ve sonuçta denizatları da bunu mysis karidesinden alırlar. Fakat evde üreteceğiniz mysis karidesleri çözünmemiş yağ asiti içerimiyor olacaktır. Mysislere verdiğiniz artemia ise tuzlusuda yaşayan ve çözünmemiş yağ asidine gerek duymayan ender canlılardandır (çünkü tuzlusuda yaşamasına rağmen denizde yaşamaz) ve bu yüzden deniz canlıları için besleyici değildir. Artemiaları mysislere veya herhangi başka bir deniz canlısına vermeden önce zenginleştirmeniz gerekir. Bunu iki türlü yapabilirsiniz. Birincisi çözünmemiş yağ asitlerini içeren bir vitaminle artemiayı zenginleştirmek yada canlı fitoplankton ile beslemek. Birinci yöntem tabiki çok daha kolaydır fakat örneğin fitoplankton verebileceğiniz mercanlarınız da varsa başka bir akvaryumda fitoplankton üreterek iki iş için de kullanabilirsiniz. Mysis karideslerini günde en az iki kere zenginleştirilmiş artemia ile besledikten sonra 1-2 hafta sonra yavruları göreceksinizdir. Yavruları diğer akvaryuma koyup onları isterseniz direkt denizatlarına yada yine artemia ile besleyerek daha sonra verebilirsiniz. Mysis kültürünüzü denizatlarınızı günde en az 2 kere besleyecek şekilde önceden düşünerek hesaplamalısınız çünkü daha sonra atları aldığınızda atlarınız az mysis kültürü sonucu mysislerin üreme hızından daha hızlı mysisleri yiyebilirler.


Denizatlarını sürekli aynı noktadan besleyerek bir yem istasyonu kurabilirsiniz.
Böylelikle denizatlarınız akvaryumda yemlerini bulmakta zorlanmaz.

Tekeler:

      Yavru tekeler büyük boy denizatlarına verilebilirler fakat aynı zamanda atın büyük ağzı olması gerekir. Örneğin H. comes çok küçük olmamasına rağmen ağzı yavru tekeleri yiyemeyecek kadar küçüktür. Teke üretmek mysis karidesinden daha zordur çünkü teke yavruları mysis yavrularından çok daha küçüktür ve yavruluk dönemleri çok daha uzun sürer.

Su piresi:

      Su piresi tatlısu canlısıdır bu yüzden KESİNLİKLE çözünmemiş yağ asidi eklenerek verilmelidir. Tatlısu canlısı olduğundan üretimi ve bulunması diğerlerine göre çok daha kolaydır. Üretim için birçok yöntem vardır. Ekmek mayası ya da fitoplankton kullanabilirsiniz. Eğer su piresi ile besleyecekseniz fitoplankton kullanmanızı öneririm, böylelikle besin değerleri de denizatları için daha uygun bir seviyeye gelir. Şişelenmiş ya da kurutulmuş fitoplankton bulabilirsiniz. Beslenirlerse, kısa zamanda akvaryumun camlarında yürüyen siyah yavruları görürsünüz. Pireleri bir vitaminle zenginleştirdikten sonra atlara verebilirsiniz fakat bu listedeki diğer yemler gibi bu yem de devamlı tek başına kullanılmamalıdır ve diğer yemler ile takviye edilmelidir. 

Canlı doğuran yavrusu:

      Canlı doğuran yavruları da büyük denizatları için zaman zaman verilebilir fakat düzenli olarak verilmemelidir. Eğer zenginleştirirseniz iyi bir yem olabilir. 


Denizatları sosyal hayvanlardır ve küçük gruplar halinde bakılmalıdırlar.

 

 

Amfipodlar

Bunlar deniz kenarında taşlar altında ya da yosunların arasında yaşarlar genelde. Kumsalda bir kayayı kaldırdığınızda binlercesini bulabilirsiniz bazen. Atların en sevdiği besinlerden biridir. Bunları deniz kenarından aldıktan sonra başka bir akvaryumda üretebilirsiniz. Akvaryumda bir canlı kaya olması ve arada sırada küçük donmuş karides parçaları atmanız yeterli olacaktır fakat üreme hızları yavaş olabilir. Eğer denize yakınsanız düzenli olarak amfipod yakalayıp akvaryuma ekleyerek yeterli besini sağlayabilirsiniz.

 

Artemia:

Artemia büyüdükçe besin değerlerini kaybeder. Ayrıca hem yavru hem de yetişkin artemianın çözünmemiş yağ oranın düşüktür ve deniz canlılarının hayatlarını sürdürebilmeleri için yeterli besleyicilikte değillerdir. Fakat besin çeşitliliği olması açısından arasıra verebilirsiniz. Cüce denizatları dışındaki çoğu yetişkin denizatı için yumurtadan yeni çıkmış artemia çok küçüktür ve besin olarak görmeyecektir. Ancak yetişkin artemia verebilirsiniz, bu canlılar oldukça severek tüketirler. Artemiaları büyütme için fitoplankton kullanabilirsiniz böylelikle daha besleyici olurlar.

 

Vahşi Denizatlarını Donmuş Yeme Alıştırma:

      Doğadan yakalanmış denizatlarını donmuş yeme alıştırmak oldukça zordur ve sabır gerekir. Bunun için farklı metodlar vardır, bazen en iyi yolu deneyip başarılı olamayabilirsiniz, bazen de akvaryumdaki başka bir canlıyı beslerken denizatının verdiğiniz donmuş yeme saldırdığına şahit olabilirsiniz. En fazla sonuç alınan yol yavaş yavaş alıştırmadır. Bu yolda ilk başta canlı yem kullanırsınız. Canlı yemi devamlı akvaryumun bir köşesinden vermelisiniz. Bunu balıklar yemin oradan verildiğini anlayana kadar devam etmelisiniz. Artık yem zamanında atların direkt o bölüme geliyorlarda diğer aşamaya geçebilirsiniz. İkinci aşama ne yem verdiğinizle ilgili. Burada amaç normalde akvaryuma koyduğunuzda kaçan yemi daha yavaş hareket eden bir canlı haline getirmek. Örneğin eğer canlı teke yavrusu veriyorsanız yerine yaralı yavru teke vermelisiniz, eğer mysis karidesi veriyorsanız yerine yaralı yada baygın (bunu karidesi bir müddet suyun dışında tutarak yapabilirsiniz) mysis vermelisiniz... Eğer denizatları bunu yemeyi reddederse önce canlı ve baygınları karıştırıp verebilirsiniz, canlıları yerken baygınları da alacaktırlar. Yine yemlemeyi aynı yerden yapınız. Atlar çok iyi bir şekilde bunu da aldıktan sonra bu sefer ölü vermeyi deneyin. Şekil olarak canlı olanlarla aynı olması gerekir yoksa atlar yemeyebilir. Eğer ölüleri yemezlerse bunu yine yararlılarla birlikte vermeyi deneyebilirsiniz, o zaman şansınız daha fazla olur. En son olarak uzun bir süre aynı yerden ölü yemi verdikten sonra donmuş yem deneyebilirsiniz fakat burda çok büyük bir dezavataj Türkiye'de henüz donmuş mysis karidesinin bulunmaması. Bu yönteme mysisle başladığınızda son aşama olarak ancak donmuş artemia kullanabilirsiniz Türkiye'de bulunabildiğinden fakat eğer donmuş mysis bulunsaydı oldukça iyi olacaktı. Donmuş yemlerden benim bildiğim kadarıyla krill ve artemia Türkiye'de bulunan denizatlarının yiyebileceği tek yemler ve bunlar da uzun dönemde pek faydalı değil. Fakat bunları zenginleştirip ayrıca yukarıda yazan yemler ile de bir kombinasyon yapıp vermeniz balıkları sağlıklı tutacaktır.

 


Hippocampus guttulatus

Fotoğraf: Selim Özadar

Yukarı